1 Ekim 2008 Çarşamba

Öss nasil kazanilir?

Dünyaca ünlü pazarlama otoritesi Seth Godin 'Dip' isminde, fiziksel olarak küçük, mesaj olarak büyük bir kitap yazmis. Dip, sürekli olarak içinde yer aldigimiz bir egriye verilen isim.

Godin, günlük yasamimiza hakim olan bir sablon yakalamis. Hemen her alanda yasadigimiz bir sorunu çok açik bir sekilde ortaya koymus. 1 milyon kisinin katildigi ve sadece 20 bin kisinin kazanacagi bir sinav düsünelim. Sinav için hazirlanan bir milyon kisiden gerçekten hazirlananlari diyelim ki günde 20 soru çözüyor. Giderek performanslari iyilesiyor. 20 sorudan 30 soruya, 30 sorudan 40 soruya çikiyorlar. Ancak 50 soruya ulastiklarinda artik zor gelmeye basliyor. Daha az televizyon izlemek, daha az arkadaslarla görüsmek ve daha çok çalismak gerekiyor. Günde 50 soru yapma çabasi acitiyor ve artik günlük çözebildikleri soru miktarini azaltamiyorlar. 50 soru ve yukarisi asilmaz bir uçuruma dönüsüyor. Iste sinava hazirlanan 1 milyon kisiden belki 998 bin kisi, bu uçurumdan yukari bir türlü çikamiyor. Ders çalismanin getirdigi aciya dayanamiyorlar. Ancak 2 bin kisi kararli davraniyor, giderek çözdükleri soru miktarini artiriyor. 50 sorudan 100 soruya, 100 sorudan 200 soruya, 200 sorudan 300'e dogru yükseliyor. Elbette günlük çözülen her soruyla olusan fazladan yük artiyor, bir kismi 300 soruyu çözmeyi sabitliyor ve bu seviyede kaliyor.

Çünkü o kadar çok soru çözmek beyin kaslarini acitiyor. Bu arada sinavda ilk 50'ye aday olanlar kararli bir sekilde devam ediyor ve beyin kaslari isyan etse bile günde 700 soruyu görüyor. Bu da onlardan birini sinav sampiyonu yapiyor.

Ayni sistem sporda da geçerli. Ortalama bir basketçi günde 6 saat antrenman yapiyorsa, yildiz bir basketçi günde 12 saat çalisma yapiyor. Zaten yildiz sporcu olmakla, siradan sporcu olmanin arasindaki temel fark budur. Siradan yüz binlerce sporcu, siradan antrenmanlarini yapiyorlar ve o siradan antrenmana bile katlanmak güç gerektiriyor. Yedinci saate dayanabilmek güç, kararlilik ve irade gerektiriyor. Sonuçta o uçurumu asamadiginiz zaman sinifta kaliyorsunuz. Iste sadece o aciya katlanabilenler yildiz bir sporcu oluyor. Derin yarigi asacak güçte, kararlilik ve iradede olanlar ilerliyor. O derin yarigi asabilenlerin sayisi genel toplumun çok çok küçük, iki haneli rakamlarla ifade edilebilecek kadar küçük bir bölümü. Derin yarigi asmayi basaranlar sert ve dik bir yokusa geliyor; ama hizini bir defa alanlar yokusun zirvesine gitmeyi basariyor.

Yukaridaki sablon her yere oturuyor. Yabanci dil ögrenmeye, tip alaninda basariya, dagciliga, ticari yasama, satisçiliga... Belirli bir alanda basari için gerekenlerin ilk baslangiç kismini yapabilenler çok olsa da daha sonra enerjileri tükeniyor; daha ileri gidemiyorlar ve siradan insanlar olarak kaliyor. Bu kitap çantamdayken arka arkaya yaptigim seyahatlerde dört defa arka arkaya okudum. O dipte kalanlardan olmamak için daha çok çalismak istedim / daha gayretliyim simdi. Dip noktanin neresi oldugunu görüyorum; zirveyi de seçebiliyorum. Bu yaziyi okuyanlarin dibi asarak, zirvede kalabilmelerini diliyorum.

2 yorum:

Etiket dedi ki...

merhaba blogunuzu uzun süredir takip ediyorum çok güncel bir blog herkese öneriyorum inş yayın hayatı uzun sürer teşekkürler yazılar için

Adsız dedi ki...

Öncelikle Teşekkürler yorumunuz icin.Elimden geldigince güncel tutmaya calısıyorum ayrıca tüm konulardada yazmaya özen gösteriyorm yazıların hepsi bana ait olmasada geneli bana aittir :)